14 Mayıs 2016 Cumartesi

Ensar Vakfı Meselesine Bir Bakış

14 Mayıs 2016 Cumartesi
Hoş geldin sayın okur ve okur adayı

Gündemin kimine göre kapatılmak istenen, kimine göre de yersiz bir konu addedilen en sıcak haberlerinden biri şu Ensar Vakfı meselesi. Duymayan, bilmeyen kalmamıştır gerçi; ama ilk olarak 12 Mart 2016 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştı hani. Karaman'da Ensar Vakfı'na ait olduğu söylenen bir yerde 45 çocuğa cinsel taciz ve bir kısmına da tecavüz edildiği iddiası vardı. Birçokları ses etmedi, birçokları sosyal medyadan, meclisten bir şekilde bu konuya dair düşüncelerini paylaştı. Kimi bu sebepten Ensar Vakfı kapatılsın dedi, kimi aman olur mu yahu, bir iddiaya bağlı koskoca vakıf kapatılır mı hiç dedi. Peki sizce Ensar Vakfı kapatılmalı mı ? Sizi bilmem; ama ben kendi düşüncemi sunayım :

pedofili-sapkinligi-ve-ensar-vakfi

Bir gemi düşünün. Denizin ortasında bir şehre doğru gidiyor. Ama gemi şehre yaklaştıkça şehir sakinleri korkmaya başlıyor. Ve düşman gemisi deyip batırmak istiyor. Kimi katılıyor kimi de yok olmaz ya içinde masum insanlar varsa onları da katledecek miyiz diyor. Sen ne yapardın mesela sayın okur, batırır mıydın yoksa sağ salim şehrine girmeye müsaade mi ederdin ? Hadi biraz beyin fırtınası yapalım.

100 yolcunun biri cani diğerleri masum olsa batırır mıydın o gemiyi ? Elbette hayır değil mi ?

Ya 50 masum 50 cani varsa batırır mıydın ? Muhtemelen yine hayır.

Hatta 1 masum 99 cani varsa bile o masumun canını kurtarmak adına bile batırmazdın o gemiyi değil mi ?

Peki Ensar Vakfı meselesine geldiğimizde durum aynen bu şekilde değil midir ? Yani işlenilen bir suç var diye tüm hepsinin kapatılması doğru mudur ? Diğer kurumlardaki masumların günahı ne ?

Şimdi asıl soru şu : Gerçekten de durum aynen böyle midir ? Kesinlikle ve kesinlikle hayır.

O kurumların herhangi birinde hırsızlık yapılmışsa durum aynen böyle olabilir. Bir suçlu yüzünden tüm hepsi suçlanamaz denilebilir.

O kurumların herhangi birinde bir cinayet işlense bile durum aynen böyle olabilir. Gereken soruşturma açılır ve gerekli o kurum cezalandırılabilir; ama tüm hepsine bu suç isnad edilemez.

Ama bundan çok daha vahim bir durum var. Pedofili.. Sübyancılık.. Ya da günümüz tabiriyle çocuk tacizciliği..

Bu durum öylesine bir mesele değildir. EN İĞRENÇ SAPKINLIK PEDOFİLİ öyle örtbas edilecek, sadece bir kere yapılmışsa sorun değildir denilecek bir mesele değildir. Çünkü orada atlanan iki unsur vardır :

Biri mağdurun çocuk olduğu

Ötekisi de o kurumların İslami (!) kurumlar olduğu.

Mağdur eğer bir çocuksa artık o çocuğun geleceği bitmiştir. Bu travmayı atlatabilmesi çok ama çok zordur. Hırçınlaşacak, tertemiz o canlı günah işlemiş gibi hep kendini aşağılayacak, utanacak ve yitip gidecektir. Siz bir çocuğa taciz suçunu işlemekle o çocuğun, arkadaşlarının tüm yaşam umudunu elinden almışsınız demektir.

Psikiyatrik vakalara bakın. Çoğunda çocukken yaşadığı travmalar söz konusudur. Kimine dayak atılmış, kimine taciz/tecavüz suçu işlenmiştir. Yani sadece bir kere diyen bir zihniyet aslında çocuğun o umudunu, yaşama umudunu, yok edip gittiğinin farkında dahi değildir.

İkinci mesele ise kendi düşüncelerine göre İslâm'ı kötülemeleri, iğrençleştirmeye çabalamaları. Yetişen çocuklar dinin nasıl bir afyon gibi kullanıldığını göreceklerdir böyle bir yerde. Hakikat buymuş gibi, din ve Allah böyleymiş gibi addedeceklerdir. Siz anlamazsınız belki bir çocuğu; ama çocuk sözünüz ile yaptığınız davranışın uyuşmadığını farkedebilecek kadar mükemmel bir canlıdır. Sözlerinizdeki gerçeklikle yaptığınız arasındaki uçurumu görünce her şeyi yanlış anlayacaktır. Siz o genç nesli kurtarmak, çağın tehlikelerinden korumak isterken aslında tam tersi bir şekle sokmuş olacaksınız. İslâm'a düşman bir nesil yetiştiriyor olduğunuzu farkedemeyeceksiniz.

Kısacası Ensar Vakfı'nda yaşanan o olaylar öylesine olaylar değildir.

Masum canlılara yapılan bir hata değildir.

Örtbas edilecek, tek seferlik bir şey olmaz dedirtecek olaylar ise hiç değildir.

Böyle bir suç tüm kurumların kapatılmasını dahi gerektirecek bir meseledir. Bunu yapan, yapmaya teşebbüs gösteren, göz yuman, örtbas eden herkese en ağır cezayı vermeyi gerektiren bir meseledir.

Sayın okur sakın sen de sessizliğe bürünme. Onların çıkaramadığı ses ol ve onlara destek çık. Yoksa onlardan ne farkın kalır. Ensar Vakfı meselesine benim bakışım bu, ya senin ?
Bay Kefren  Yazar Hakkında:Merhabalar, adım Bay KEFREN.9 Eylül 2013 tarihinde doğdum. Daha 2,5 yaşındayım anlayacağınız. İnsanı insan yapan asıl bir değeri -AŞK- tattıktan sonra yeniden doğdum.Kelimeler eşsiz bir hazine. Duygu ve düşüncelerin dillenmesi, bir araya gelip ahenkle süzülmesi ve insanların o ahengi hissetmesi.. Amacım budur sadece.Kişisel tarzda yazılarımla ve tıp fakültesi anı, gözlemlerimle yayın hayatındayım. İşte yepyeni blogum Heybemdeki Yolcu...(Blog kapandığı için link kaldırılmıştır.) Heybesine kelimeleri biriktirip biriktirip yolcu eden tıbbiyeli bir seyyah...
Devamını Oku »
"Sosyal Medya Kafe'de kullanılan ekran görüntüleri, fotoğraflar ve yazılar Sosyal Medya Kafe'ye aittir. Yazıların ve fotoğrafların yayın hakkı sadece www.sosyalmedyakafe.com'a aittir. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden bir başka blogda veya web sitesinde yayınlanması, tariflerin veya yazıların ekran görüntüsü alınarak sosyal ağlarda paylaşılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası`na aykırıdır. Aksi taktirde 5846 Sayılı Fikir ve Sanat serleri Yasası gereği suç duyurusunda bulunulacaktır. Yasal yükümlülüğü vardır."
Sosyal Medya Kafe Copyright © 2021 Tüm Hakları Saklıdır...