27 Ocak 2021 Çarşamba

Blog Yazarlığı Süreci! Emek Hırsızlarına Sitem! Sosyal Medya Kafe Geri Dönüyor!

27 Ocak 2021 Çarşamba

Blog Yazarlığı Süreci - Emek Hırsızlığı


Herkese merhabalar,

Görüşmeyeli çok uzun bir süre oldu. Blogger yazı panelimiz değişmiş. Yazımı yazaken blogumda yazmayı özlediğimi fark ettim. Sosyal Medya Kafe'de 6 yaşında olmuş. Birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca öyle samimi dostlar ve okurlar kazanmışız ki duygulanmamak elde değil. Öncelikle Mail'den ve Facebook mesaj kutusundan ulaşan, arayan, soran, merak eden herkese çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız! Bugün bu yazıyı tekrar yazabiliyorsam sizler sayesindedir.

Burada kısa bir açıklama yapma sorumluluğunu hissettim. Blog yazmak hayatımın bir parçası ve ilk önceliğim iken neden? bu kadar ara verdim/verdik. Blog yazmama ve devam etmeme sebeplerim.

Maddeler halinde sıralayım.


  • Blog yazılarımızı kopyala/yapıştır yöntemi ile çalıp, farklı bloglarda kendi yazıları gibi yayınlayanların saygısızlığı. Emek Hırsızları! Blog yazmaktan soğutuyorlar!
  •  Yazdığımız konuların birebir aynısını 3-4 saat sonra veya 1-2 gün sonra kaynak göstermeden eksik bilgilerle aktaran blog yazarları! Adım kadar emin olduğum Türkiye'de bazı konuları ilk anlatan blog bizdik! Yokluğumuzda kendilerine yazacak nasıl yazı konusu buldular? Muhtemelen yabancı sitelerin içeriklerini Türkçe'ye çevirmiş veya farklı blogların konularını çalmaya devam ediyorlardır. Egolarını tatmin ettiler mi acaba?
  • Sosyal Medya Kafe'nin Google üst sıralarda olmasını çekemeyen fesat insanların Anti Seo uygulayarak yaptıkları iğrençlikler!
  •  Yazılarımızın sosyal medyada linkle paylaşmanın yasak olduğunu düşünen ama yazılarımızı kopyalayıp, yapıştırma yaparak paylaşmanın doğru olduğunu idda eden sayfa adminleri! Bir türlü dert anlatamayıp, sayfalardan gerçek yazının sahibi olarak atılmam!
  • Blog yazarlarının aralarında yaşadıkları polemiklerin yaydığı olumsuz enerji! Neyin kavgası veya yarışı  hâla çözemedim.
  • Bir konuda fazla bir bilginiz varsa vampir gibi kanınızı emen de çok oluyor. Hiç bir zorunluluğum olmadığı halde gece yarılarına kadar, hatta bazen sabahlara kadar, resmen özel ders gibi anlattığım konuların ve cevapladığım soruların sayısı belli değil. Karşılığında hiç bir ücret veya karşılık talep etmediğim halde yaşadığım nankörlükler. Bu kan emici vampirlere de Eyvallah! Onlar için verdiğim emeklere ve zamana acıyorum. Bu yaşananlardan sonra artık blog yorumları dışında özelden soru cevaplama veya konu hakkında bilgi vermeme kararı aldım. Lütfen sorularınız hangi konu ile ilgiliyse o konuda blog yorumu yazarak sorarsanız sevinirim. Böylece birebir sadece siz öğrenmiş olmaz, herkes öğrenir benim de zaman kaybım olmaz. Çok özel olmadığı sürece özel mesajlara cevap veremeyeceğimi buradan duyurmak istiyorum. Birebir başkalarına anlattığım zamanı kendime ve aileme ayırmak istiyorum. 
  • Bunların ardından yaşadığım rahatsızlıklar;  şeker ve haşimato tiroidi değerlerimin tavan yapması!
  • Laptop'un bozulması. 3-4 tamirci gezdirdiğim halde tam net olarak hâla düzelmiş değil! Ekranım çok geç açılsa da en azından yazı yazabiliyorum artık. Buna da şükür.
  • Laptop uzun süre bozuk kalınca nasıl olsa Pc yok biraz kendimi dinleyim hem de haşimato ve insülin direnci rahatsızlıklarımı düzene alayım derken İnstagram şekersiz beslenme günlüklerime kendimi fazlaca kaptırmış olmam. Bir gün bununla ilgili geniş bir yazı yayınlarım.
  • Ardından pandemi döneminin başlaması ile birlikte neye uğradığımızı şaşırdığımız bir dönemin gelmesi.
  •  Pandemi sürecinde çok yakın 4 akrabamı kaybetmem.
  •  Rafine şekersiz beslenme farkındalığı oluşturmak maksadıyla Youtube'da kanal açma sürecim, hazırlıkları vs. Kanalımı merak edip, soracaklar için;  Sibel'le Sağlıklı Yaşam

Blog yazmak beni rahatlatırken ve verdiğim bilgileri yazdıkça mutlu olurken, yaşanan olumsuzluklar beni artık mutlu etmiyor ve huzursuz ediyordu. Oysaki bu beni mutlu eden bir hobi olmalıydı. Bu sebeplerden dolayı biraz uzaklaşmanın iyi geleceğini düşündüm. Dürüst olmam gerkirse ilk başında komple blogu bile kapatmayı düşündüm. Gece gündüz demeden araştırıp, özenle yazdığımız yazıları emek hırsızlarına tepsiyle sunuyor olmak bana çok dokunmuştu! 

Onlara tasiyelerim; Araştır, çalış, emek ver, kendin üret! Fark yarat!

Sosyal Medya Kafe'de yazarlık yapan arkadaşlarım sağ olsunlar yazıları paylaşmaya devam etmek istediler fakat benim emek vermediğim bir yerde blog yazarı arkadaşlarım emek versin istemedim. Anca beraber kanca beraber diyerek bu geminin kaptanlığını birlikte yapıyoruz. Öyle de devam eder inşallah. Gelmiş, geçmiş tüm Sosyal Medya Kafe'de yazarlık yapan arkadaşlarıma sevgilerimi gönderiyorum.💕Emeklerinize sağlık. İyi ki varsınız.

Yukarıda da yazdığım gibi özelden gelen mesajların çokluğu ve bizleri bekliyor olmaları bizi tekrar aranıza döndürdü. Tabi yaşanan olumsuzluklardan sonra şöyle bir karar aldım. Artık çok sık yazı paylaşmak için kendimizi yıpratmayacağız. Emek hırsızları için gece gündüz çalışmayacağız! Daha sakin bir rutinle yazılarımızı paylaşacağız. Biz sadece kendimizle yarışıyoruz. Rakibiz de kendimiz!

Bu blog da yazılan yazılar emek hırsızlarına özel hayrat değildir! Özgün içeriklerimizin kopyalanması yasaktır! Önce kendinize saygınız olsun! 

Bu süreç içerisinde yorum yazan ama yorumlarına dönemediğimiz okurlarımızdan özür dileriz. Affınıza sığınarak hoş geldiniz! hoş geldik! 💖💞

Kimler blog yazmaya devam ediyor? Eskilerden kimler kaldı? Blog yazarlığına yeni başlayanlar var mı? Okurlarımız bu yazımı da okuyacak mı? gibi bir çok soru kafamda dönüyorken bu yazımla birlikte cevabını bulur inşallah. Bu yazımı okuyanları yorumlarda görmek dileğiyle.🙏

Son olarak 6 yıldır Sosyal Medya Kafe vardı! Var olmaya devam ediyor!

Herkese sağlıklı, mutlu günler olsun.💖 Herkese Sevgiler💕

Sibel Ordueri

 

Devamını Oku »

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Blogger ve Takipçi İlişkisi

25 Mayıs 2016 Çarşamba
blogger ve takipci ilişkisi
Yeniden Merhaba

Bugün yine Hüzün Sarısı saptamalar ile buradayım. Yine yaşadıklarım ve gözlemlerin sonucu bende biriken bir konudan bahsedeceğim, blogger ve takipçi ilişkisi.

İki yılı doldurdum aktif blog yazarlığında, yani çok büyük bir geçmişim yok. Ancak uzun yıllardır blog okurum her konuda. Taa oralardan başlar gözlemler izlenimler. Son bir yıldır da takipçilerimle ciddi diyalog içindeyim ve tabi blog yazarı arkadaşlarım, tanıdıklarımla da.

Örnek alınacak ilişkiler de görüyorum tam tersi olanları da. Örnek bloggerları bu anlamda tebrik ediyorum ancak bu yazım diğer bölümle ilgili. Yani takipçisi ile bir türlü iletişim kuramayanlarla.

Aslında konuyu örneklerle açıklasam ve payı olan üzerine alınsa ne güzel olur değil mi? Hem bloggerlar hem takipçiler. Başlayalım o halde:)

Özellikle ürün tanıtan, yemek tarifi yayınlayan bloggerlara çok soru gelir. Düzgün sorulanlar çoğunlukta olsa da abuk sorma şekilleri ile karşımıza çıkar bazı takipçilerimiz. Mesela selam sabah demeden merhaba demen çat diye soru gelir "buna soğan koymadın mı?" veya "kaç derecede pişecek yazmamışsın?" başka örnekler de vereyim. "nerde satılıyor?" gibi "sen mi satıyorsun?" gibi veya "ben de kullandım çok kötü bu şampuan niye yalan söylüyorsun?" gibi. Şimdi bu gibi kaba ve saçma sapan sorulara ben "Merhaba" diyerek giriş yapıyorum ve cevaplıyorum. Asla hitap ederken onlar gibi "sen" demiyorum "siz" diyorum mesajlaşmanın veya yorumlaşmanın sonunda teşekkür ederek bitiriyor mecburen. Yani o noktaya getiriyorum. Benim beğendiğim şampuanı onun beğenmemesinin sebebinin saç yapısı farkından veya beklentilerle alakalı olabileceğini izah ediyorum. Takipçilerin sağlıklı cevaplar alabilmesi için biraz daha düzgün sormaları gerkiyor sorularını sanıyorum.

Bloggerların da bu anlamda dikkatimi çeken tutumları var tabi. Paylaşım altındaki yorumları bakıyorum. Bazıları bir kısmını cevaplamış bazıları hiç birini cevaplamamış. Bloglarında da durum aynı. Hele bazı bloglarda, diyelim ki 15 yorum var, blog sahibi bunun 3 tanesini yanıtlamış ama sıralı değil seçerek! Bu nasıl bir saygısızlıktır anlamadım. Samimi olduğu insanların sorusuna "canım-cicim-börtü böceğim" diye cevap vermiş diğerlerine tek kelime yok. İyi de takipçi varsa blogger vardır. Bir noktaya geldiyse eğer o takipçiler sayesinde, sizce de öyle değil mi?

Son zamanlarda instagramdan mesajlar almaya başladım, yaklaşık 1 aydır günde en az iki DM geliyor. Çeşitli sorular var paylaştığım ürünlerle ilgili. Hepsine yanıt veriyorum. Bunlardan en az 10 tanesi bana şunu dedi "cevap vereceğinizi düşünmemiştim çok teşekkür ederim". Bu neden sizce? Çünkü bazı bloggerlar ürünü tanıtıp soruları cevapsız bırakıyorlar. O zaman da gerçek takipçiler gidiyor, sahte takipçi ve beğenileri ile başbaşa kalıyorlar. Bloglarda da cevap alamayan bir daha uğramıyor normal olarak.

Bir önemli konuda çekilişler. Blogger çekilişi paylaşır ve şöyle bir not yazar "çekiliş hesapları katılamaz" sonra bakarsınız instagram profiline bir çok çekilişe katılmış. Ne oldu şimdi? Ne biliyorsun da ne düşünüyorsun da böyle bir şart ekliyorsun? Çekiliş hesabı diyorsun, o da gerçek bir insan sadece fazla çekilişe katılıyor. Ne olmuş yani?

Bana kalırsa ilişkileri saygı çerçevesinde tutarsak daha verimli olur yaptığımız iş. Hem blogger hem takipçi açısından.
Sizin fikriniz nedir?
köşe yazarı nihal yeşiltaç orhan Yazar Hakkında:Nihal Yeşiltaç Oran. İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorum. Bir müzik yapım firmasının basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Mesam üyesiyim. Uzun yıllardır köşe yazarlığı yapıyorum. Hüzün Sarısı isminde bir yaşam blogum var. Evliyim iki evlada sahibim. Az uyuyup çok çalışanlardanım.
Devamını Oku »
"Sosyal Medya Kafe'de kullanılan ekran görüntüleri, fotoğraflar ve yazılar Sosyal Medya Kafe'ye aittir. Yazıların ve fotoğrafların yayın hakkı sadece www.sosyalmedyakafe.com'a aittir. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden bir başka blogda veya web sitesinde yayınlanması, tariflerin veya yazıların ekran görüntüsü alınarak sosyal ağlarda paylaşılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası`na aykırıdır. Aksi taktirde 5846 Sayılı Fikir ve Sanat serleri Yasası gereği suç duyurusunda bulunulacaktır. Yasal yükümlülüğü vardır."
Sosyal Medya Kafe Copyright © 2021 Tüm Hakları Saklıdır...